23 Aralık 2010 Perşembe

SEVGİNİN ADI:ZEYNO



                                
                  Birini hiçbirşey beklemeden sevebilirmisiniz?
Seversiniz seversiniz..Ruhunuzun en derin köşelerine kadar sokarsınız o sevgiyi...
Ne zaman mı? O küçücük eli tuttuğunuz an bitmiştir işiniz !!!
Hiçbirşeye benzemez...Ne koca..Ne sevgili..En büyük aşkınız oluverir birden...
Naz yapmazsınız..Arıza olmazsınız...Asap triplerine hiç yer vermezsiniz...Size ne yaparsa yapsın alınmazsınız...Ona gözünüzün bebeği gibi bakarsınız...Başkasına yüz verdiğinde derinden kıskanırsınız..
                İşte bu torun sevgisi...Hiçbirşeye değişmezsiniz...Hiç bıkmazsınız..

fulya

24 Kasım 2010 Çarşamba

BİZ KİM MİYDİK !!!!!!

                 
               Hayır,biz sadece 4 kişi değiliz!!!!Sadece bugün bu kadardık...
 Bakmayın bize böyle...Yaşını başını almış,ununu eleyip eleğini duvara aşmış kadınlardan  değiliz biz...Ruhlarımız 70 li senelerde kalmış kadınlarız biz, kanımız kaynıyor.Annelik nedir,babaannelik ,anneannelik nedir biliriz biz....Hımmm tabikii ev kadınlığı nedir onu da biliriz,evimizi çekip çeviririz,alışveriş yaparız,giydiririz,yıkarız,pişiririz vb...(sıralamayayım her bir moku biliriz)
             Amaaa,herşeyden fazla dostluğu biliriz..
             Bugün 35 senedir görmediğim canlarımla buluştum..Sanki zaman durmuş araya hiç seneler girmemiş gibi..İçim coştu bugün.Hani derler ya çocuklar gibi diye,biz öyle değildik,hepimiz yetişkinliğe adım atmış yeni çocuklardık..Güldük,eğlendik,dalga geçtik..Eski günleri andık,hatırlamadıklarımızı ite kaka birbirimize hatırlattık.
             Aramızda yegane hiçbir zaman göremeyeceğimiz içim yanarak rahmet yağdırdığım sevgili kankam BERİL'i andık...
             Onlardan ayrıldıktan sonra,neredeyse ilk defa kafam arkada kaldı..
             Evet bugün 24 Kasım 2010 ...Güzel birgündü... Hiç eksilmeden bu güzelliği yaşayabildiğim sürece hissetmek istiyorum..

fulya

1 Ağustos 2010 Pazar

MELEKMİYİM NEYİM BEN YA !!!!

                                 

                           Bu resme bakmayın ya....
              Sadece kıyafet balosu...Kim kaybetmiş ki ben bulayım melekliği....Hem de yakışır mı bana meleklik !!!!
              Ammaaaa, kıyafette çok yakışmıştı.!!!.Yoksa yoksa melek mi oluyorum ne ?
     

fulya         

28 Haziran 2010 Pazartesi

HAVA ŞAŞIRDIIIII......BIRRRRRR


             
                Amanın ya !!!!!
    Neredeyse temmuz oldu..Havaya bakın!!!!
Fırtına,yağmur,sel...Buz gibiiiii.....
Nefis bir günde yazlığa geldim.Hava harikaydı,günlük güneşlik ,sıcak...Ertesi gün deniz ve güneş hayalleri kurarak yattım...
O da ne ya...Gece yarısı bir gökgürültüsü uyandım ,
şimşekler,yıldırımlar,yağmur,sel kıyamet gibi..Bir ara araba sele kapılıp denize sürüklenecek diye bile telaşlandım,sonra kasko aklıma geldi de biraz rahatladım..
   Neyse aradan 8 gün geçti...
Ama hava aynı böyle...Ne o yazlığa geldik..Yorgan,battaniye ne varsa üstümüzde..
Ben de de bir inat..Her sabah mayomu giyiyorum,yarım saat sonra da donmuş vaziyette en kalın giysimi ...Gülsem mi ağlasam mı ?
Tamam tamam anladım,hava bize biraz huysuzluk ediyor ama yetti artık..Tepemin tasını yakında attıracak..Çok kızınca neler yapacağımı bilmiyor tabii...Bir şımarıklık bir şımarıklık....
    Yaaaa...Denize girmek istiyorum...Güneşlenmek istiyorum...Çimlerde uzanıp kitap okumak istiyorum..Yani yazı yaşamak istiyorum,sonbaharı değillll.......


fulya 

24 Haziran 2010 Perşembe

İKİ ACEMİ BİR ARAYA GELİRSE


                            Sevgili eşime,bir blog sayfası oluşturduk....ama ne oluşturma 3 gün 3 gece uğraştık..(herkesin3 dakikada yaptığı şeyi)..neyse başardık..
Basri yazılarını döktürmeye başladı,başladı ama nedense onun blogunu bir ben görebiliyorum bir de kendisi....arama motorlarında yok...kimse bulamıyor.. şaka gibi..oysa bu iş okunduğu ve yorum alındığı vakit keyifli oluyor...
Ahhh !!! Bir de bunu başarabilsekkkk.....bu iş içinde 3 gün 3 gecedir uğraşıyorum,ama faydasız...ne diyeyim ya blogun eşref saatine gelecek ya da ben sayısız günler ve gecelerden sonra bu işi nasıl yaptığımı anlamadan bir anda becereceğim...
Sevgimmmm,lütfen sabırlı ollll.....çalışıyorummmm...hem de çokkkk...



fuliş

8 Mayıs 2010 Cumartesi

SAAT 05.30


                    Günlerden  3 Mayıs....
                Sabaha karşı 05.30....
Hala kafamın derinliklerinde bir soru...Canım,ruhum,hayat arkadaşım,can yoldaşım  elimi mi bırakacaktı diye...
Pazartesi, salı iki korkunç gün,anlık görmeler,anlık dokunmalar..
Akıl uçmuş,almış başını gitmiş..Korkunç bir kabusun eşiğinde..Uyku yok,binbir düşünce serseri bir mayın gibi turluyordu beynimde..
Derken çarşamba ,perşembe herşey hiçbirşey olmamış gibi geri geldi...
Bugün cuma,canımın elini  sıkı sıkı tuttum ,evimize geldik..Herşey yoluna girdi..
Bir de içimdeki şu deli korkuyu atsam.Hani şu boktan korkuyu..''Ya elimi yine bırakırsa'' korkusunu...
''Hayat pamuk ipliği gibidir ''derler..
Hayır !!!!!
Bence herkesin hayatı kopmayan bir ipten olsun..En azından ben bunu diliyorum..


Fuliş

19 Nisan 2010 Pazartesi

ALİŞ................

              Bu sabah bir melek düştü ailemize .....Pespembe çay kaşığı kadar suratlı,çekik çekik gözlü,dik dik ama acaip dikkatli bakışlı...Ne bileyim sanki filozof ruhlu olacakmış gibi geldi..Amcasını adeta daha önceden tanır gibi süzüyordu ..''.Bakın beklediniz ama ben de geldim işte '' der gibiydi .
              Ahhhh !!!!Acaip haz duyuyorum....Ailemiz kalabalıklaşıyor..Eskimiş ruhlarımıza  can katıyorlar,hoşluk katıyorlar ,neşeye boğuyorlar...
             Hoşgeldin Aliş !!!!!
Haa Aliş, bak bugün kulağına fısıldamaya fırsatım olmadı..Başımız kalabalıktı,laf aramızda kalsın Zeyno'ya da söyledim..Sizi acaip şımartacağım...Herşey size serbest...Yanlız bu büyük bir sır ağzınızdan kaçırırsanız küserimmmmm...... Sizinkilere beni yem etmeyin.....

Fuliş     

28 Ocak 2010 Perşembe

DAĞA ÇIKTIKKKK




      Muradımıza erip en nihayet  çoluk çocuk kayağa gidebildik !!!!
  Hava muhteşemdi,kar muhteşemdi..Günde neredeyse 5 saate yakın kaydık...Sonra ne mi oldu ? Tadı damağımızda kalarak yorgun argın,içimiz sızlayarak geri döndük.......
    Çok kızıyorum şu Dido'ya çok....Dediği gibi bir kutup ayısı bulamadıki kendine...Şöyle dağda dilediğimiz kadar kalalımmmm....


fulya
   

1 Ocak 2010 Cuma

YILBAŞI GECESİ ERTESİ




                       Yılbaşı gecesinin nasıl geçtiğini merak ediyorsunuz değil mi ?
Muhteşem geçti..Akşamüstü,yol arkadaşımın resmini çektim..Gördüğünüz gibi  biraz yorucuydu ama çok eğlendik..
Bizim Hintli rehbere yalvardık yakardık,Sidney'e gitmeyelim,bizi Katmandu'ya götür dedik,önce biraz naz yaptı ama ekstra parayı verince bizi en son Dalai Lama'nın evine sabah kahvesine götürdü..Meğer arkadaşıymış,çok iyi ağırlandık..Kahve biraz sertti ama ruhsal sohbet muhteşemdiii...Tam kapıdan çıkarken bir de baktım ki karşımızda Richard Gere...O da Dalai Lama'yı ziyarete gelmiş.Şöyle çapkın çapkın bir bakış attı..Ama bana söker mi..Evde gül gibi kocam dururken..O da ne öyle sabah sabah..Tersleyecektim ama hadi yeniyılın ilk günü arıza çıkarmayayım dedim..
                 Gelelim,organizasyonu yapan şirkete..Valla herkese tavsiye ederim..Her türlü konforu düşünmüşler,havada bir elin yağda bir elin bağda..Öyle yüksekten uçmadığından türbülans filanda yok..Mis gibiydi..
Yaaa,sadece Newyork'taki sokak partisi  güzel değildi,çok kalabalıktı ..Onun haricinde herşey mükemmeldi..Size sadece bu tip bir geziye katılmadan önce 3 gün 3 gece uyumanızı tavsiye ediyorum,yoksa resimdeki arkadaşım gibi perişan olursunuz..Ben akıllı davranıp şehirler arası uçarken biraz kestirmiştim,onun için daha iyi durumdayımmm....
                Neyse artık şu açıkta kalan popomu örtmenin zamanı geldiiiii......

fulya